DENİZBANK HAFTANIN BELEDİYE BAŞKANI OLARAK BAŞKANIMIZ EMİN ERSOY’U SEÇTİ. BAŞKANIMIZIN http://www.belediyedeniz.com/ ‘a VERDİĞİ ÖZEL RÖPRTAJ’I SİZLERLE PAYLAŞIYORUZ.
“Amacımız, Tarihine Sahip Çıkan Bir Havran”
Tarihimizin en şanlı kahramanlarının memleketinden selam ediyoruz bu hafta sizlere… Seyit Onbaşı’nın, Ömer Çavuşların doğduğu şehirden, Havran’dan… Kültürel değerlerinin farkında ve bu değerlerin bilincinde olan Havran Belediye Başkanı Emin Ersoy diyor ki, “Bizim amacımız tarihine, değerlerine, kültürüne sahip çıkan bir Havran. Bu üç konu üzerinde titizlikle çalışıyoruz. Özellikle kültürümüze sahip çıkmak için elimizden geleni yapıyoruz.”
276 kilogramlık top mermisini kaldırabilmek nasıl bir kuvvettir, düşünebiliyor musunuz? Çanakkale Savaşı’nın adeta seyrini değiştirmek… Şehrin her yanında andığımız destansı tarihiyle bu topraklarda bugün dolaşmak ve şehrin yerlisi olan Başkan Emin Ersoy’dan Havran’ı, Seyit Onbaşı’yı dinlemek büyük bir gurur ve mutluluk… Siz de röportajımızı okuduğunuzda inanıyoruz ki, aynı hissiyatı hissedeceksiniz.
Başkanım kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Havran Belediye Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Daha önceki yıllarda Ziraat Odası Başkanlığı, 10 yıl İl Genel Meclis üyeliği, 2 yıl ilçe başkanlığı derken en sonunda da belediye başkanlığı görevi nasip oldu. Evliyim, iki çocuk babasıyım.
İş yoğunluğunuz içerisinde çocuklarınıza vakit ayırabiliyor musunuz?
Çocuklardan biri üniversitede. Diğeri önümüzdeki yıl liseye gidecek. Etkinliklere hanımla birlikte gidiyoruz. Pazar günlerini ailemle birlikte geçirmeye çalışıyorum. Her pazar akşamında bir araya geliyoruz. Kısacası hayatımdan mutluyum.
Kaz Dağları’nın Suyu Havranlıların Evlerinde Olacak
Havran ‘da ilk ele aldığınız konu neydi?
Havran, güzel yaşanabilir sakin ve huzurlu bir ilçe. Tabi ki eksikliklerimiz var. En büyük eksikliğimiz arıtma idi. Örneğin kanalizasyon suları ve bu suların kokusu hepimizi rahatsız ediyordu. Kısacası bu sorunu çözmemiz gerekiyordu. Bununla beraber halkımızın da bu yönde beklentisi vardı. Biz de projelerimizi bu yönde gerçekleştirdik ve uygulamaya geçirdik. Büyükşehir de çalışmalarımızda bize destek verdi ve bu çalışmaların ihaleleri de gerçekleşti. Aynı zamanda evlerimize Kaz Dağları’ndan su getireceğiz. Önümüzdeki günlerde bu çalışmanın da ihalesi olacak. Bakıldığında Havran için çözülmesi gereken tüm sorunların çözüldüğünü söyleyebilmem mümkün. Bu işlerin yapılması, projelendirilmesi, ihaleye çıkılması bir buçuk, iki yıl sürüyor. Biz ilçe belediyesi olarak yüz binlerce metrekare parke taşı döşedik. Park ve bahçe çalışmaları gerçekleştirdik. Vatandaşlarımızın sorunu olduğu ve sıkıntıda bulunduğu bölgelerde bu sorunları ve sıkıntıları çözdük. Aynı zamanda Hamambaşı Meydanı’nda belediye hizmet binası ve ticaret merkezi projemiz var. Önümüzdeki günlerde de bu projelerimizle ilgili çalışmalarımız başlayacak.
Peki, dönüştürmek istediğiniz nasıl bir Havran?
Öncelikle kimliğini koruyan bir Havran olmasını istiyoruz. Havran, 50 bin yıllık geçmişi olan bir ilçe. Bu konu ile ilgili kent müzemizi kurduk. Örneğin en son Bizans dönemine ait kalıntılar bulundu. Havran’da koruma atına alınan bölgeler var. Havran tarihi evleri ve yüzyıllık konakları ile ön plandadır.
“Havran’ın Üç Temel Unsurla Anılmasını İstiyorum”
Bu evler ya da arkeolojik çalışmalar turizme yansıtılabiliyor mu?
Havran’daki tarihi evleri restore ettirmek için girişimlerimizi başlattık. Balıkesir’deki ilk kent müzesini Havran’da kurduk. Tarihi bir konak içerisinde geçmişten günümüze Havran’ı herkes çok ama çok iyi bir şekilde tanıyacak. Sokak iyileştirme çalışmalarımız var. Binalarımızın dış cephelerini aynı Odunpazarı ve Beypazarı evleri gibi yapmak için projelerimiz var. Bu çalışmalarımızı gerçekleştirdikten sonra Havran tarihi turistik bir kimliğe kavuşacak. Tabi ki bu çalışmalar biraz zaman alacak. İlçemizin çok büyük bir değeri var. Seyit Onbaşı… Koca Seyit… Çanakkale Savaşı’nın seyrini değiştiren 276 okkalı top mermisini kaldıran değerli isim… Ömer Çavuşlar var. Kısacası Havranımızın sahip olduğu bu değerleri korumak ve daha çok ön plana çıkarmak için Sanat Kulübü kurduk. Folklor ekibimiz var. Tiyatro ekibimiz var. Tiyatro ekibimiz Koca Seyit’in hayatını anlattıkları “Önce Vatan” isimli skeci vatandaşlarımızın beğenisine sunuyorlar. Bununla birlikte Havran’ın tanıtımı için farklı il ve ilçelerde tanıtım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bizim amacımız tarihine, değerlerine, kültürüne sahip çıkan bir Havran. Havran’ın bu üç temel unsur ile birlikte anılmasını istiyorum. Bu üç konu üzerinde titizlikle çalışıyoruz. Özellikle kültürümüze sahip çıkmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Havran’ın neyi meşhur?
Havran’ın en büyük tarım ürünü zeytin ve zeytinyağı. Tabi ki bunun yanında mandalina ve incir var. Özellikle siyah inciri. Bugün incirimizin tanıtıma ihtiyacı yoktur ve şifalıdır. Mesela ağustos ayında İstanbul pazarına gider. Yol boyunca da satılır. Fakat çabuk bozulduğu için ihracatı yapılamıyor. İki üç gün içerisinde toplanıp yenmesi lazım. Mandalinamız da leziz ve güzeldir. Biz mandalina ve inciri masamızdan eksik etmeyiz. Mandalina ve incir olduğu zaman mutlaka tekrardan gelmelisiniz. Arıcılık da Havran’da çok büyük bir sektör. Balıkesir’deki arıcıların yarısı Havran’da. Burada çok büyük bir sektör var. Havran’da yüz binlerce kovan arı var. Bal ve Yağ Festivali düzenlemek istiyoruz. Önümüzdeki yıl inşallah hayata geçirebiliriz. Bizim deve ve yağlı güreşlerimiz çok ünlüdür. Bunlar adına geleneksel olarak her yıl festivaller yaparız. Aynı zamanda her hafta mahallelerimiz yağmur duasına çıkarlar. Biz bu geleneksel faaliyetleri destekliyoruz. Havran Belediye Spor kulübümüz var. Üç dalda faaliyet gösteriyoruz: Tekvando, futbol ve güreş. Bu üç dalda spor faaliyetlerimiz devam ediyor. Spor faaliyetlerine önem veriyoruz. Bu spor dallarını Havranlılar seviyor. Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan korumak için de bu tür faaliyetlere destekte bunuyoruz.
Gözde projeniz nedir?
Benim gözde projem, 94 dönümlük alanda derenin içerisinde sağlı sollu yeşil alanlar ve çevre düzenlemeleri ile beraber Havran Çay Deresi Projesi’ni hayata geçirmek. Eskişehir’deki Porsuk Çayı gibi. Ben bir şekilde de olsa Havran Çayı’nı kuracağım. Hayal ettiğim ve olmasını istediğim projelerden biri budur. Çalışmalara başladık. Deremiz devamlı akıyor. İçerisinde kayıklar, balık tutan çocuklar ve kenarlarında kafeteryalar olacak. Şu anda benim en çok heyecan duyduğum proje bu.
Başkanla Özel
Hayat felsefesi olarak benimsediğiniz bir öğreti var mı?
Tek kelime ile benim için dürüstlük çok önemlidir. Yalan konuşmadan, dürüst bir şekilde yola devam etmek benim için çok değerlidir. Çalışmayı çok severim. Hayvancılık yapmışım, traktöre binmişim. Kimseyi örnek almıyorum. Neden alayım? Ben kendimi bilirim. Her zaman buralara çalışarak geldim.
Özel ilgi alanlarınız var mıdır?
Belediye başkanı olmadan önce avcılığa çok meraklıydım. Güzel de atış yaparım. Hedefleri hep tuttururum. Askerde de öyleydi. Hep hedefleri 90’dan vururdum. Özel hayatımda avcılığı severim. Spor merakım vardı. Gençliğimde futbol oynadım.
Hangi takımlısınız?
Fenerbahçeliyim. Hasta Fenerbahçeliydim. Bu yoğunluktan artık hastalık kalmadı ama kızım artık benden sonra Fenerbahçe’yi çok sıkı bir şekilde takip ediyor. Hatta maç kazanamadığı zaman ağlıyor, ben onu teselli ediyorum.
Baba olmak nasıl bir duygu?
Babalık tek kelime ile yaşanması gereken bir duygu. Tarifi olmaz. Allah başımdan babamı eksik etmesin. Annem hiçbir zaman dualarını eksik etmez. Ben iyi bir baba olduğumu düşünüyorum fakat çok taviz verdiğimi de düşünüyorum. Çünkü ben çocukluğum ve gençliğimde çok disiplinli bir şekilde büyüdüm, ama kendi çocuklarıma sözle, güler yüzle yaklaşıyorum.
Çocuklarınıza verdiğiniz bir öğüt var mı?
Yalan konuşmayın derim. Ne annenizi ne de beni aldatın derim. Dürüst olun derim her zaman.